Ölümsüzlük yaşamakla değil bilinmekle ilgili

Erkan Oğur, sekiz yıl aradan sonra Kalan Müzik’ten çıkan ‘Dönmez Yol’ albümüyle karşımızda. ‘Çok söyleyen daha çok yanlış konuşur. Ben genelde en azla neyi ifade edebilirim düşüncesindeyim’ diyen Oğur’la bu albümü konuştuk…

Erkan Oğur, 8 yıl aradan sonra ‘Dönmez Yol’ isimli yeni albümünü Kalan Müzik’ten yayımladı. Oğur bu albümünde çeşitli amaçlarla kayıt altına alınmış ancak yayımlanmamış, kimi eski kimi yeni aranjmanlarla, zamana yayılan bir müzik seçkisi sunuyor. Albüm ayrıca film ve belgeseller için yapılmış özel kayıtlar, çeşitli projeler için yapılmış bazı beste ve yorumlardan oluşan bir seçki niteliğinde. Ölümsüzlük yaşamakla değil bilinmekle ilgili yazısına devam et

Erkan Oğur ve Müzikte Sadelik

1997 yılında vizyona giren  Eşkıya, sadece, duraklama dönemindeki Türk sinemasını tekrar hareketlendirmesi nedeniyle değil, Erkan Oğur’u Türkiye’de geniş kitlelere tanıtması nedeniyle de önemli bir film bence.

Erkan Oğur benim için çok ama çok önemli bir müzisyen. Yandaki resim, bende gitar çalmak, müzikle uğraşmak isteğini uyandıran ilk imgedir. Neden bilmiyorum; ama Erkan Oğur’un bu fotoğraftaki gitar tutuşu ve el yapımı perdesiz gitarı, 11 yaşındaki beni çok etkilemişti (hala da etkilendiğimi söyleyebilirim). Bunda, filmin müziklerindeki mistik ve hatta biraz korkutucu havanın da etkisi olduğu aşikar elbette. Bilhassa, Erkan Oğur’un acıdan kaskatı kalmış, içi buz kesmiş biri gibi dümdüz bir sesle söylediği Fırat Ağıtı’nın, Cumali bara girdiğinde çalan ve yanlış hatırlamıyorsam bir Aşkın Arsunan bestesi olan Karanlığın İçinden’in, bu etkilenmenin zeminini hazırladığı bir gerçek. Erkan Oğur ve Müzikte Sadelik yazısına devam et

Kızılbaş Tabusunu Yıkan Albüm

Kalan Müzik, “Kızılbaş” adlı bir albüm çıkardı. Bu albümdeki türküler, Türkiye’de asırlardır süren bir tabunun daha yerle yeksan olmasını sağlayacak, “kızılbaş” kelimesine yüklenen olumsuz anlamı yok edecek bir güce sahip. 16 eserin yer aldığı ve Musa Eroğlu, Cengiz Özkan, İsmail Hakkı Demircioğlu, Sabahat Akkiraz, Erkan Oğur gibi sanatçıların seslendirdiği albüm, bizi tarihin karanlık bir zamanına doğru yolculuğa çıkarıyor.

Güner Ümit’i hatırlarsınız. 1990’ların en parlak isimlerinden biriydi. Televizyonda sunduğu Turnike programı milyonları ekran başına kilitlerdi. 1995’te bir gaf yaptı ve zirveden yuvarlandı. Güner Ümit’in kaderini değiştiren gafında anahtar kelime “Kızılbaş”tı. Çünkü “kızılbaş” kelimesi, uzun yıllar bir çeşit küfür olarak kullanıldı. Oysa Pir Sultan Abdal ta 16. yüzyılın ortalarında kızıl başlık takanların kimler olduğuna dair itirazını dillendirmişti:

“Benim Şah’ım al kırmızı bürünür / Dost yüzün görmeyen düşman bilinir / Yücesinden Şah’ın ili görünür / Niçin gitmez Yıldızdağı dumanın…” Türkünün bu dörtlüğünden yola çıkarak bile anlatmak mümkün Kızılbaşları. Kızılbaş Tabusunu Yıkan Albüm yazısına devam et